Blog Image
11/8/2025
11/8/2025
Onur Onar

M 8.8 - 2025 Kamchatka Depremi

Kamçatka Depreminin Gerçekleştiği Yer Hakkında Genel Bilgi

Rusya’nın Uzak Doğu’sunda yer alan Kamçatka Yarımadası, Pasifik Ateş Çemberi üzerinde bulunması sebebiyle dünyanın en aktif deprem ve volkan bölgelerinden biridir. Yarımada, düşük nüfus yoğunluğuna sahip olmasına rağmen, bölgedeki yerleşimler ve kritik altyapılar her zaman sismik tehlike altındadır.

29 Temmuz 2025 saat 23:24:52 (UTC)’de, yarımadanın doğu kıyısına yakın bir noktada şiddetli bir deprem meydana geldi. USGS verilerine göre, moment büyüklüğü (Mw) 8.8 olan bu deprem, yakınsayan (convergent) levha sınırındameydana gelen megathrust tipi bir fay kırılması sonucu oluştu. Megathrust, bir okyanus levhasının başka bir levhanın altına dalması (subdüksiyon) sırasında, levha sınırında biriken büyük miktardaki enerjinin ani olarak boşalmasıyla meydana gelen ve genellikle geniş bir alanda hissedilen, çoğu zaman da tsunami riski yaratan en güçlü deprem türünü ifade eder.

Deprem odağı 35 km derinlikteydi ve merkez üssü, Petropavlovsk-Kamchatsky şehrinin yaklaşık 136 km doğusundaydı. Sarsıntı, geniş bir bölgede hissedildi ve bölgenin sismik kırılganlığına dikkat çekti. Depremin ardından tsunami uyarısıyapıldı, bu da yerel halkta endişe yarattı. Ancak ölçümler, kıyıya ulaşan dalgaların kayda değer bir yüksekliğe ulaşmadığını ve ciddi bir tsunami tehlikesi oluşturmadığını gösterdi.

Yetkililer, bu depremde herhangi bir can kaybı yaşanmadığını açıkladı. Düşük nüfus yoğunluğu ve merkez üssünün yerleşim alanlarından uzak olması, olası kayıpları engelledi.

Yelizovo Havalimanında Asma Tavan Çökmesi ve Yapısal Olmayan Elemanların Önemi

Depremin ardından gelen ilk görüntüler, Yelizovo Havalimanı terminal binasında asma tavanın kısmen çöktüğünü ortaya koydu. Görsellerden anlaşıldığı kadarıyla, kullanılan sistem ağır asma tavan tipindeydi ve büyük ölçüde tek kotta imal edilmişti. Ancak tavan yüzeyinde, sürekliliği bozan şekilde, akustik iyileştirme ya da estetik amaçlı yapılmış farklı paneller ve ek elemanlar yer alıyordu. Bu tür bölünmeler, tavanın deprem anındaki bütünsel davranışını bozarak, beklenmeyen yük dağılımlarına ve zayıf noktalara neden olabilir.

ASCE 7-22 standardına göre, ağır asma tavan sistemleri tek kotta imal edildiklerinde ve alanları 232 m²’nin altındaolduğunda ek sismik önlem zorunlu değildir. Ancak Yelizovo Havalimanı terminalindeki tavan alanı bu sınırın oldukça üzerinde olduğundan, tasarım aşamasında sismik separasyon uygulanması gereklidir. Sismik separasyon, tavan yüzeyinin belirli aralıklarla bağımsız hareket edebilecek şekilde bölümlere ayrılmasıdır. Bu sayede deprem sırasında oluşan hareket, tüm sisteme yayılmadan, bölgesel olarak sönümlenebilir.

Havalimanı gibi yoğun yolcu trafiğine sahip bir yapıda, bu tür bir çökme doğrudan can kaybına yol açmasa bile tahliye süresini uzatabilir, panik oluşturabilir ve operasyonel faaliyetleri durma noktasına getirebilir. Ayrıca, bu olay; yalnızca taşıyıcı sistemin değil, yapısal olmayan elemanların da deprem mühendisliğinde kritik bir tasarım konusu olduğunu güçlü bir şekilde hatırlatmaktadır.

Ameliyathanede Deprem Anı ve Hasar Durumu

Deprem sırasında bölgedeki bir hastanenin ameliyathanesinde operasyon kesintisiz devam ediyordu. Şiddetli sarsıntıya rağmen, ameliyathanede bulunan kritik yapısal olmayan elemanlar olan ameliyathane pendantları, duvar panelleri, cerrahi aydınlatma sistemleri, asma tavanlar ve tıbbi cihazlar hiçbir zarar görmedi. Bu durum, özellikle hastane yapılarında yapısal olmayan elemanların korunmasının ne kadar hayati olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.

Bu koruma yalnızca deprem anında değil, deprem sonrasında da büyük önem taşır. Afet sonrası, hastane hizmetine duyulan ihtiyaç hızla artar ve oluşan yoğunluk karşısında tesisin, tüm mekanik, mimari ve elektrik bileşenleriyle bütünsel olarak hizmete devam edebilir durumda olması gerekir. Böylece hem acil müdahaleler kesintisiz sağlanır hem de toplumun sağlık altyapısına duyduğu güven korunur.

Depremin Teknik Özellikleri ve 6 Şubat Depremleri ile Karşılaştırma

Kamçatka depremi, Mw 8.8, 35 km derinlik ve megathrust fay tipi ile gerçekleşti. USGS ShakeMap verilerine göre, bölgede ölçülen en yüksek tepe yer ivmesi (PGA) %94.93 g seviyesine ulaştı.

Buna karşın, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depremleri çok daha farklı sonuçlar doğurdu. İlk ana şok, Mw 7.8büyüklüğünde, yaklaşık 10 km derinlikte ve doğrultu atımlı (strike-slip) fay tipinde meydana geldi. USGS verilerine göre, bazı istasyonlarda ölçülen en yüksek tepe yer ivmesi (PGA) %161.70 g seviyesine kadar çıktı. Bu farkın en önemli nedenlerinden biri, 6 Şubat depreminin Kamçatka’ya kıyasla çok daha sığ odaklı olmasıdır; sığ odaklı depremler, yüzeye çok daha yüksek ivmeler iletebilir.

Tabii ki nüfus yoğunluğu ve yapı kalitesi, can kaybı sayısının yüksek olmasında büyük rol oynamıştır. Ancak PGA verilerine bakıldığında, sadece deprem büyüklüklerine dayanarak “daha küçük bir depremde bu kadar yüksek kayıp verdik” demek teknik açıdan eksik kalır. Yüzeye yakın odak derinliği, yerel zemin koşulları, ivme değerleri ve yapı stoku özellikleri birlikte değerlendirildiğinde, iki deprem arasındaki etkiler daha doğru anlaşılabilir.

Onur Onar

Sismik güvenlik, yapısal sistemler ve yapay zeka destekli mühendislik konularında deneyimli; büyük ölçekli kamu altyapı projeleri, savunma sanayi çalışmaları ve girişim geliştirme alanlarında güçlü bir geçmişe sahip.